6 Mart 2010 Cumartesi

I had a bad day...

'Kurstan çıkmışsınız. Bakıyorsunuz ki yağmur yağıyor. Mecburen buna katlanıp yolda yürüyorsunuz. Caddeye çıktığınızda eve gitmek için taksi arıyorsunuz ama hava o kadar yağmurlu ki taksilerin hepsi dolu geçiyor. İçinizde mutlaka biri boş gelir umuduyla beklemeye devam ediyorsunuz. Hay aksi parmaklarınız ağrıyor. O kadar çok acıyorki dokunduğunuz zaman parmaklarınızdan acı gitmiyor. Sanki oraya yerleşmiş gibi. Bir anda hızla gelen bir araba yoldaki su birikintisine giriyor ve üstünüzdeki kot pantolon ıslanıyor. Çok sinirleniyorsunuz ve aracın arkasından küfretmeye başlıyorsunuz. Ama küfretmenin kot pantolonunuzu kurutmayacağını düşünerek kaldırımda kenara gidiyorsunuz. Yolun ilerisine baktığınızda boş bir taksi gözüküyor. işte bu sonunda diyorsunuz içinizden. Bir anda çantanızdan telefonunuzun çaldığını duyuyorsunuz. Aceleyle cevap vemek için çantayı karıştırıyorsunuz. Tam telefonu açtığınız anda taksinin oradan basıp gittiğini görüyorsunuz. Arayan da telefonu kapatıyor zaten. O kadar çok uyuz oluyorsunuz ki bu duruma artık eve yürüyerek dönmeyi düşnüyorsunuz. Bütün şanssızlıkların sizi bulduğunu düşünmeye başlıyorsunuz. Hayatınızın bütün ümitsiz anları gözünüzün önünden geçiyor. Birden gözlerinizin dolduğunu farkediyorsunuz. Tekrar küfür bombardımanı yağdırıyorsunuz hayatınıza. Başınıza gelen bütün olaylara, taksicilere, üstünüzü ıslatan yağmura ve araca. Ve o anda kurtarıcı gibi ilerde gözüken boş bir taksi size bir işaret gönderiyor. Elinizi kaldırıyorsunuz ve araç yanınıza yanaşıyor. Son bir kez başınıza gelene laf edip taksiye biniyorsunuz.'

İşte bir cumartesi günüm böyle geçti...

Seviliyorsunuz
<3>

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder