(yazılarımı kim okursa okusun takmıyorum bana diyeceklerini açık olalım)
Abuk subuk triplerle ve bu triplerin baglantılaryla ugrasmanın ne kadar saçma ve boşa vakit kaybı olduğunu çok iyi anladım .
Insanların bendeki davranış değişikliğini farketmesi hoşuma gitti. Ee böyle olmak gerekiyor.
Ayrıca bana laf edip de kendi yaptıkları saçmalıklara ne demeli ?
Hele bazen herşeyi biliyormuş gibi davranıyorlar ya iyice uyuz oluyorum. Ama bu da hayatımızda boşa geçen zamanlardan . . .
'Siz bana kötü davranıyorsunuz insan arkadaşına niye böyle yapar?' diye bir soruya 'Biz ne zaman arkadaş olduk?' diye bir cevap vermek istedim ama sona saklıyorum bunu.
Bana böyle sövüp sövüp ondan sonra istedikleri olunca sanki hiçbirşey olmamış gibi yavşaklık yapıyorlar ya dövesim geliyor onları. Hayatımda en sinir olduğum tiplerden, zaten o da gelip beni bulur.
Insanların sevmediğim yönlerini yüzlerine vurmayı seviyorum ya. Bir çatlaklık var bende ama hadi hayırlısı.
Eurovision'u izledim dün (2. yarı final). Bu kadar şarkı arasında şov ve şarkı olarak tek değişik olan ülkenin türkiye olması hoşuma gitti ama insan izlerken sıkılıyor. Çünkü bütün şarkılar ninni gibi insanı uyutmalık. Romanya ve Almanya'nın şarkıları hoşuma gitti sadece. O kadar . . .
Sınavlar da bitiyor yavaş yavaş ve bu iyi haber. Demekki yaz geliyor sonunda ve 3 aylık tatil geliyor.
Ve ve ve haziranın 1inde gitar gösterim var. 1 senelik çalışmanın sonuçlarını salı günü saat 8den itibaren sunmaya başlayacağız. Parmaklarımın ağrıması dışında iyi çalıyorum şarkıları. Umarım iyi geçer bana şans dileyin =)
Seviliyorsunuz
<3
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder