29 Haziran 2011 Çarşamba

24 Haziran 2011 Cuma

Dün kuzenimle uyuz olduğumuz bir tiple dalga geçmeye karar verdik. Aslında o hep dalga geçiyordu ama ben yapmıyordum birşey. Yakın zamanda da yapılması gerektiğini anladım. (Burda yaptığım şeyi söylersem anlar kim olduğunu o yüzden sadece kıllık diyorum) Kuzenimle kıllığımızı yaptık. Knedisine dolaylı söylenecek bitşey zaten fazla meraklı da değiliz sadece kurcaliycaz *-* (Böyle de çok gizli bişi gibi duruyor lan)
Dün o kadar konuştuk konuştuk gece rüyamda gördüm. Kıllık yapmamızın asıl amacına ulaşmıştık ama gördüğümüz şey dehşetti -yani rüyada dehşetti-. Aslında o kişi gayet de benmişim falan off :D
Başkalarının yerine koymak istemiyorum kendimi ama biri de 'Dilara nolur beni kaşı' derse bend e onu kaşırım. Demese bile kaşırım. Haketmiştir o...

Benim tek yaptığım kaşımak ;)

22 Haziran 2011 Çarşamba

Temmuz Geliyor...

Temmuz biraz garip bir ay benim için. Mutluluk, pişmanlık, üzüntü vs hepsi var. Doğum günüm yok bu ayda ya da ne biliyim okul bu ay kapansa 'mutluluk' tam yerini bulurdu ama okullar kapandı ve ben tatildeyim zaten.
Böyle garip bir his oluyor içimde bu seneki Temmuz'u düşününce. 'Bakalım bu sene ne halt gelicek başıma?' diyorum. Çünkü bu ayda ne halt yediysem sonradan başıma iş açtı. Tekinden kurtuldum, teki de bitmek üzere. Bitsin zaten böyle daha da mutlu olucam.
Bas gitarı alışımın senesi olucak ama adam gibi çalabilmişliğim yok. Ama ona da hız kazandırmalıyım bu ay çünkü hazırlanmam gereken bir grup var ;)
Seneye sınava gireceğim için ders çalışmam gerek ve bunu da Temmuz'da yapıcam. Sadece kafamı meşgul etmek için. Hiç değilse boş boş oturularak geçirilmiş bir ayım olmayacak.
Konsere de gidiyorum biletler hazır. Eksikler; abime Travis şarkıları öğretmek ve gidiş dönüş yemek için para. Eh o da yapılamayacak şeyler değil.
Bazen diyorum bişi olacak mı o gün diye. Sonra diyorum salllaaaa...
Bir de bu ayın tek bir günü İstanbul'dan, evden, telefondan, netten, herşeyden uzakta olmalıyım...

Temmuz allah belanı versin ya...

21 Haziran 2011 Salı

Tamam komik bişi var. Yüzük buldum yolda?
Yüzükle ilgili yaptığım geyiği okumuşsunuzdur belki cart curt yazdım bişiler. Yahu cidden karşıma bir yüzük çıkacağını tahmin etmezdim. Ne şanstır -ya da şanssızlıktır- bu? belki de bunu neye yorumlayacağımı bilmiyorum. Ama olmaz ki böyle bişi.
Valla bulduğum yüzük kuzu kuzu masamın üzerinde duruyor. Bazen bakıyorum ama sadece bakıyorum. Bana kaderimin bir oyunu mu bu mırıldanması eşliğinde salona kaçıyorum sonra. Camdan mı fırlatsam -sanki 5. ya da 6. katta oturuyoruz da- ?
Neyse arkadaş fazla kafa yormak iyi değil...

20 Haziran 2011 Pazartesi

formspring.me

Burada soruları sen sorarsın http://formspring.me/dilarakaraguzel
** Amy Winehouse'un konseri iptal edilmiş dün akşam. Nedeni de Belgrad'da verdiği -ya da vermeye çalıştığı- konserde şarkıları söyleyememiş olması ve 'evinde' tedavisine devam etmek istediğiymiş. Üzüldüm biliyor musunuz? Amy'e değil ama Belgrad'daki konsere para verip gidenlere. Yazık, müzik dinlemek için konsere gidiyorlar -ki Amy Winehouse'un bilet fiyatlarının da tuzlu olduğunu biliyorum-, dinledikleri sadece arada bir mırıldanma ve bir kadının abuk subuk hareketleri oluyor. Harbi yazık ama...

** Ha bir de şu var; o konser İstanbul'da olsaydı ve aynı şeyler yaşansaydı duyacağımız laflar galiba şunlar olurdu;
-Gençler bakın alkol kötü birşey...
Kötü olan alkol değil onu nasıl içeceğini bilmemek aslında ama anlatamıyorsun ki...

** Artık şişman kadınlara çok güzel bir bahane çıktı; Britney Spears Göbeği. Cidden o ne göbektir arkadaş? Her seferinde Britney döndü denilse de galiba sadece kendi ekseni etrafında dönmekte. Sesinin gittikçe incelmesi de ayrı bir mesele ama o kadar ilgili değilim o kadınla geçelim...

** Coldplay'in yeni şarkısını dinledim. Dinlemez olaydım. Pişmanım. Coldplay değil de başka bir grup var gibi. Böyle 'elektronik müzik yapalım ama grubuz biz ya napsak?' mantığı var sanki. Bulun dinleyin.

** Chris Brown'un saçı da berbat olmuş. Sarı saç sana gitmemiş be kuzum n'aptın kendine Chriiiis?

** Amerika'daki 14 yaş altı gençlerin albüm çıkartma manyaklığı Türkiye'de olsa herhalde yanmıştık. Amerika'da Rebeca Black, Wilow Smith ve daha bir çok yeni ergen piyasaya çıkmakta. Türkiye'de daha öyle bir hareketlenme yok. Olmasın da. Gençlik yeterince berbat bir yere gidiyor daha da berbat olmasın yavrucaklar. Acıyın.

15 Haziran 2011 Çarşamba

Yüzüğün bağlılık simgesi olduğunu söylüyorlar. İşte birine bağlanınca yüzük takarmışsın zaten çıkmazmış hiç parmağından falan...
Bağlılık bana yabancı bir kelime açık olayım. Gerçi yüzük de bir o kadar yabancı ama şimdi konumuz bağlılık.
Hayatımda kimseye bağlanmadım. Öyle seninim falan diyip de kendimi birine adamışlığım da yok. Daha lisedeyken söz yüzüğü takanlar var. Dur yavrum daha yaşayacağınız uzunca bir hayatınız var şimdiden kime ne diye bağlanıyorsun ki?
Hatta yeri gelmişken söyleyeyim ben yüzük de takmamışımdır hayatımda. Hani normal hayatta illa bir amaç uğruna da değil. Çünkü ne zaman parmağıma bir yüzük taksam o yüzük parmağımdan çıkmaz. Bir kere mağazada olmuştu da bu o günden beri yüzük takmayı bırak deneyemem bile.
Şimdiye kadar beni bağlanacak kadar etkileyen birini bulamadım ama bulursam söz yüzük takıcam parmağıma böyle gözünüze soka soka da fotoğraf çektiricem (Öyle ergen gençler var onlardan olmak istiyorum ben de). Sonra kangren olur parmağımı keserlerse öyle de bir fotoğraf çekerim 'Al sana bağlılık!' albümünde görürsünüz...
Ah bu ergenler...

12 Haziran 2011 Pazar

KALFest

Dün çok güzel eğlendim. Önce Kadıköy'de arkadaşımla takıldık sonra Kadıköy Anadolu'ya gittik. Biz gittiğimizde daha konserler yeni başlamıştı. Kung Fu diye bir grup çıktı ilk KAL'ın mezunlarıymış. Şarkıları da çok tırttı. Ne kadar 'Saf ve temiz duygularla' yazmış olsalar da sözler de basitti melodileri de hep aynıydı. Neyse...
Sonra Ogün Sanlısoy çıktı. O da bana göre sıkıcı geçti şarkılarını bilmiyordum çünkü...
Shantel çıktı ve koptum bunu söyleyebilirim. Aslında topluca koptuk (9 kişi birlikteydik yanımızda olmayanlar da vardı). Bütün bir senenin stresini koparak attım diyebilirim. Sadece 2 şarkısı adam gibi bilinen bir grubun bütün şarkılarıyla coşturacağını tahmin etmiyordum. Zaten bütün enerjimi o 1.5 saatte harcadım.
MFÖ son grup olarak çıktı ama herkes enerji olarak bitmişti. İlk şarkılar iyiydi ama sonradan çoğu kişinin hali kalmamıştı. Ama şarkılar çok hoştu.

Böyle geçti işte KALFest. Şimdi sıradaki konser için gün sayıyorum.
Bekle beni Rock'n Coke...

11 Haziran 2011 Cumartesi

Sayıklamalar

** Ben milletin yazdığı yazılarda kendime ait birşeyler bulmayı severim. Sanki herkes bana meraklı durup durup yazı yazıyorlar çünkü evet (?). Mesela geçende birini gördüm şimdi yazamam ne olduğunu, hemen kendime pay çıkardım 'Evet bu benim kesin' diye. Ama dikkat edin olabilir değil, KESİN!!. Malım ben...

** Takip ettiğim biri var kız bu sefer. Bir çocuğa özlem duyuyormuş özlemiş falan. Allah aşkına kızım özlediğin çocuk da akıllı bişi olsa. Beyin yokki sen nasıl çıkabildin onunla zaten şaşıyorum hala. Kim onla çıkıyorsa şaşıyorum zaten cicim...

** Birazdan evden çıkıcam bir de Kadıköy'e gidicem ve akşşşşama kadar ordayım. Önce arkadaşımla gezicez sonra da MFÖ konseri. Ve yanımda hep olmasını istediğim kişiler. Seviyorum sizi sınıf. (Ha bir de buna ek olarak tm'lerden bir genç var ayy yirim onu)

** Telefonumu kırıcam yakında inanıyorum. Hergün düşürmeye başladım çat çut gidiyor valla. Kabı olmasa üstünde bir tarafı çizilirdi çünkü kap kırılmaya yakın. Ben ona o kadar para bayıldım ne kadar dandikmiş yaa. Ama bir dahaki sefere pembe kap almam kırmızı alırım daha değişik olsun. Beyaz olabilirdi ama kir çok belli oluyor uyuz olurum ona...

** Ya demin gördüm 80ler partisi vermişler bir yerde. Ben de öyle konsept partilere gitmek istiyorum ama bana 2 ay önceden haber verilmesi lazım çünkü kıyafet almam için para biriktirmem lazım falan 2 ayda anca. Zaten babamdan konser için para istedim. Adam 50 lira verdi iyi hoş ama o paranın sadece 30 lirası elime ulaşabildi. Gerisi annede tabikisi...

** Acaba konsere dün konuştuğum kız gelebilicek mi? Belki 1 sene sonra görüşmüş olucaz vuuhuu. Bir de mal orda olursa off off gülmekten ölürüm herhalde asfasdfas

8 Haziran 2011 Çarşamba

Zamanında birine feci vurulmuştum ama öyle böyle değil. Böyle gözüm kalıyordu falan çocukta hoştu çünkü o zamanlar.
Sonraaaaa üstünden biraz uzunca bi zaman geçti ve anca kurtulabildim. Çok korkunç bir durum bu uzun süreli kurtulamama ama bitti sonuçta. Ve en güzeli de hiçbir zaman 'Ama herşey bana onu hatırlatıyoooor' durumum olmayacak çünkü seviyesizlik yapan arkadaşlarım yok ve gezindiğim yerlerde diğer arkadaşlarımla daha güzel anılarım var :D

Bu haftasonu da beni çok güzel bir gün bekliyor zaten. Cumartesi günü sabahtan akşama kadar gezicem arkadaşlarımla. Şimdiden bütün planı anlatmama gerek yok onu da yazarım ama çok eğleneceğime eminim çünkü yanımda sevdiğim arkadaşlarım olacak.
O güne ait birsürü fotoğraf çekmek istiyorum. Özellikle bu cumartesi süper geçireceğim bir yazın başlangıcı olacak bu sebeple de önemli bir gün. Off heyecanlandım bak :D

1 Haziran 2011 Çarşamba

Rezillik

Hiçbir zaman kendimi acındırmak istemedim ya da bir şekilde çevremdekilerin bana sadece bende bir sorun var diye sevgi göstermelerini hiç istemedim. Bu şekilde dikkat çekmeye çalışanlar var. Ciddiyim. Nasıl bir acizlikse bu artık?!
Sadece konuşmadığı biriyle tekrar konuşmak için yok efendim midem patladı, yok efendim dalağım koptu falan saçma salak şeyler uyduruyorlar (Kesin midem patladı dedikleri de gazdır haa).
Eğer ben dikkat çekmek isteseydim ya da sevgiye muhtaç kalsaydım muhtemelen yüzümü ekşitip anlatırdım bazı şeyleri, ölüyorum galibaaa falan derdim rolümü daha inandırıcı oynardım. Ama gidip de araya başkalarını sokup git ona söyle midem patladı demem. Ne yani bunu yapınca popin mi artıyor bi tarafın mı kalkıyor nedir o arkadaş?
Size diyeceğim böyle acınası durumlara düşmeyin çünkü emin olun arkanızdan gülen birileri var. Tabi sen hala popin yükseliyor sanıyorsan o da senin gerizekalılığın...