30 Kasım 2013 Cumartesi

Bölümdeki önü kıvrık saçlı çocuğu gördükçe 'Get on your dancing shoes' diye başlayasım geliyor.
Bakalım karşıma Josh salaşlığı ve Alex saçından sonra ne çıkacak.
Hadi o zaman ;

27 Kasım 2013 Çarşamba

Blog okuyucularım
En son buraya yazı yazdığım tarihi bile hatırlamıyorum. Yazacak çok fazla şey de yok açıkçası. Geçen seneki kampüs hayatım aynen devam ediyor. Dersler biraz daha ağır ve çalışmaktan bunalıyorum bazen ama elimden de bir şey gelmez. Başa gelen çekilir napalım.
Arada özlediklerim var, görmek istediklerim ya da yapmak istediklerim oluyor sadece. Bunun için de kendimde cesareti bulamıyorum. Ne bileyim sonucunda ne olacağını bilemiyorum. Bir şekilde de korkuyorum açıkçası reddedilmekten. Tamam bu sene alışkanlığın verdiği bir rahatlık var üstümde, iyi ki de var ama ben yine aynıyım. Temel bozuk. 
Bir de gerçekten geçen sene başıma gelenin tekrarlanmasını istemiyorum. Bazı şeyler bittiyse bitmiştir. Durup durup ortaya çıkmanın ne alemi var? Bana bunun getirileri bol bol baş ağrıları ve kafa karışıklığı oluyor. Kafamda kurduğum senaryolar da cabası. Bitecekse de böyle mi bitecekti diyorum. Konuşmadan. Tek bir laf etmeden -pardon, ben ettiğim halde karşılık bulamamamdı olay-, ne olduğunu anlamadan. 
Düşünmek bile sıkıntı veriyor bana yeminle. 

Sahi, nerden geldin ki aklıma?