17 Eylül 2010 Cuma

Unutmadan,

D: Hayatımdaki en kötü kumaşlı etek karşımda duruyor. Cidden bu bizim forma mi ? :S
A: Gri olan mı? :D
D: Yok mor olan. Tabi gri olan iğrenç ya

Hayatımdaki en dandik muhabbet. Hayali bile kötü. Böyle bir formaya mor etek ıyk öyk öğğ ve benzeri terimler...

Ağlıyordum bugün ya. Biraz daha kıçımı yırtsam cidden ağlıyordum...
Ne lan bu hayatım boyunca ekilmeye ya da ne biliyim 2. planda olmaya mahkum muyum ben!?

Ya da şöyle diyim...
Benim durumumu kıskanan biri var. Böyle ne biliyim önüme gelenle aramı iyi yaptığım zaman kuduruyor. Öyle bi beddua etmiş ki ne zaman böyle 'He işte şimdi mutluyum' desem bi bokluk çıkıyor.

Harbi ya bugün Tülay'a anlatıyorum. Diyorum ki 'Arkadaşım var haftanın bütün günlerini buluşmamız için önerdi ve her gün de yarın buluşalım mı dedi. Ben de mi sorun var o mu sorunlu?' Okuyunca da sorunun bende olduğunu düşünmüyorum ama yani yuh diyorum sadece.
Bugün diyordum 'Güzel bir gün olucak' bilmemne o da düşündüğüm gibi olmadı.
SAĞOLUN BE!!

Bütün bir sene okul çıkışı bir yerlere gidicem ve son haftamdaki bütün planlarımı altüst eden sevgili okuldan arkadaşıma da çok teşekkür etmek istiyorum burdan!! Sayesinde hergün oun keyfini beklediğim için adam gibi de başka arkadaşıma bişi diyemedim
Artık yok ulan öyle haftasonu buluşalım diyince sazan gibi atlayan dilara!!
Adam gibi gelin okula diyin ki 'Okul çıkışı napıyorsun' Bak o zaman gelirim. . .
Aa ama durup durup 'Hadi bu kızı ekelim biraz' diye düşünüyorsanız bilmemnenin şeyine kadar yolunuz var.
Off be sıkıldım artık ya!!

Ama bişi unutuyordum.
Bugün ben sap gibi kadıköyde gezerken benle buluşan Tülay'a kocaman sevgiler. Belli ediyor kendini. Sağolsun büyük bir sıkıntıdan kurtardı beni ve saçma salak laflarımı da dinledi.

SAECE TÜLAY SEVİLİYOR BUGÜN. O KADAR!!!!

16 Eylül 2010 Perşembe

Okullar (mı) Açılıyor !?

Ben hala şoktayım biliyor musunuz??
'Haftaya okul açılıyor' diyorlar ben 'DURUUUN DAHA TATİL YAPICAKTIM' diye bağırmak istiyorum. Gerçi yapacağım kadar tatili yaptım ama olsun,
Boş gezmek ve oturmak var,
Sabahtan akşama kadar internette takılmak var,
Arkadaşlarınla buluşmak var,
Var da var işte...

Bu sene neler yapacağımı yaz boyunca düşündüm. Olması gereken;
Dershaneye yazılıcam ve haftasonlarım orada ölücek. Haftada 1 saatimi Bas gitar kursuna ayırıcam. Ayrıca yetişebildiğim zamanlarda geçen seneki klasik gitar kursuna gidicem ki bu seneki konserde ben de olabileyim....
Ama şu anda bulunduğum durum;
dershanelere bakmaya başlamadık ve muhtemelen çoğunun kontenjanı doldu. Bas gitar kursuyla gidip konuşan da olmadı. Klasik gitarı unuttum bile...

Ne kadar yorucu geçicekti oysa bu yıl. Kafamı fazlasıyla dağıtmış olucaktım. Napalım artık eldekilerle idare edeceğim =/

Seviliyorsunuz
<3

15 Eylül 2010 Çarşamba

Hiç Bitmesin

Hani hayatınızda bazı şarkılar vardır (bazen de anılar) 'Hiç bitmese keşke' dediğiniz. He işte ben bu lafı çok demeye başladım. İlk olarak da bir şarkıyla başlamaya karar verdim. Bundan sonra kafama estiğinde Hiç Bitmesin diyip altına yazıcam birşeyler ama güzel şeyler tabi...

Mesela Travis-Eyes Wide Open hiç bitmesin!!



Ben bu şarkıyı 8. sınıfta dinlemeye başlamıştım. The Boy With No Name adlı albümün en sevdiğim şarkısı neredeyse. Şarkı başladı mı sanki 10 dakika sürecekmiş gibi geliyor. Keşke öyle olsaydı ama olmuyor.

13 Eylül 2010 Pazartesi

Ha Ha Ha

Ama ben biliyordum bunun olacağını...
O kadar kavga kıyametten, en ağır lafları söyledikten sonra durumumuz ne?
'Konuşuyoruz ya. Sanki hiçbirşey olmamış gibi...'
Aynen böyle dedim bugün arkadaşıma. Hele o 'Hiçbirşey olmamış gibi' olayı var ya her düşündüğümde bir garip oluyorum.

Ha asıl garip olan şey şu;
'Ben sana güveniyordum unuttun mu?' diye bir laf duymuş olmam.
Güveniyordun?
Pardon ne?
Düşündükçe daha çok sinirleniyorum...

Ama bildiğim başka birşey daha vardı.
Neyse amacıma ulaştım sonuçta ve böyle gidecek.
Hak edene hak ettiği gibi...


1-2 hafta sonra ne olacağını biliyorum.
Konuşmama, ilgilenmeme, yüze bile bakmama...
Diyeceğim şu;
İstediğini yap sanki çooook umrumda!!

Not: Ha bir de o güven olayı var ya. Benim sana güvenim biteli çok oldu.

12 Eylül 2010 Pazar

Yol Filmleri

Yazımda dediğim gibi yol boyunca toplam 4 film izledim (2 gidiş 2 dönüş olmak üzere) ve zamanım çok da güzel geçti.

İlk olarak The Eye-Göz filminden başlama istiyorum;
Bu filmde Sydney Wells adlı görme duyusunu küçük yaşta kaybetmiş ünlü bir viyolonist anlatılıyor. Kornea nakli ile yeniden görmeye başlıyor ancak başka kişilerin görmediği 'kişisel azrail'leri görmeye başlıyor. Bunları neden gördüğünü öğrenmeye çalışıyor...
(
Kişisel Azrail:Ölen ya da az bir zaman sonra ölecek kişilerin ruhlarını götürmek için diplerinde bekleyen hayaletimsi varlık)

Gece 3te uyandıktan sonra bu filmi izlemeye başlamam pek akıllıca
bir davranış değildi ama çok beğendim filmi. Jessica Alba'da iyi oynar zaten. Bir an böyle bir yeteneğe sahip olmanın nasıl birşey olacağını düşündüm. Filmi izlemeye devam edince vazgeçtim :D

Seviliyorsunuz
<3



(Yine) Tatil

selllllam gençlik...
1 haftalık bir aranın ardından tekrar İstanbul'da olmak çok güzel bişi. Emin olun...

Size yaptıklarımı anlatiyim ilk pek birşey yapmış olmasam da;
** Geçen hafta cumayı cumartesiye bağlayan gece 1:30da otobüse binip Erdek yoluna çıktık. Otobüs yolculuklarında uyuma huyum yüzünden boynum bayağı ağrımış olsa da sadece 3 saat uyuyabildim. (Dandik) Kamil Koç otobüslerindeki (allah razı olsun) mini ekranlar sayesinde uyanıcda film izlemeye karar verdim (Onlardan bahsedicem)...
** Cumartesi bütün gün uyudum. Cidden o kadar yorulmuşum ki sadece yemek saatlerinde kalktım ve yemek yedikten sonra zıbardım hemen :D
** Erdek'in rüzgarlı havası yüzünden 2-3 gün dondum. Hazırlıklı gitmem iyi olmuş.
** Gittiğimiz yerde yapabileceğim tek şey okey oynamaktı. Çünkü imkanların sınırlı olduğu ve internetin olmadığı bir ortamda (Aslında varmış ama son gün öğrendim ben bunu) yapılabileceklerim de az oluyor.
** Marmara'nın denizini oldum olası sevmemişimdir. Bu yüzden denize de girmedim. İlk tatildeki yanıklarla idare ettim.
** Gitmeden sadece 2 gün önce konuşabileceğim birini buldum. O da ertesi gün gitti zaten.
** Şimdi arkadaş demişken şunu da söylemeden geçmiyim. Bir çocuk vardı kiiii.... :D
** Dün sabah da yola çıktık yoldaki 'referandum trafiği' yüzünden gece eve gelebildik anca. Ve arabalı vapuru sevdiğimi yine anladım (A)
Eh güzeldi ya Erdek. Değişik bir hafta oldu benim için =)

Seviliyorsunuz
<3

3 Eylül 2010 Cuma

She Give Me Money

Dün Glee'ye başladım. Sadece ilk iki bölümünü izleyebildim bu halimle ama olsun.
Aslı Kanye West'e ait olan bu şarkının orjinalini sevmememe rağmen bu halini çok sevdim. Değişik bir güzellik olsun bu sefer...

Seviliyorsunuz
<3

Duyuru

sevgili izleyiciler
1 hafta buralarda yokum. Bazı sağlık problemleri ve bazı ailevi kaçırmalar yüzünden blogla ilgilenemeyeceğim. Ama gitmeden size bir güzellik yapıcam merak etmeyin...
Umarım bulurum...

(Size haftalık bir) Seviliyorsunuz
<3

1 Eylül 2010 Çarşamba

Muhabbet

"... ile aşk sorunları köşesinde bugün yorumlayacağımız sorun;
ımm şimdi şöyle kiiii bu hıyar bu hayvan bu dallama seni çok kırmış evladım ama şuan yaptıklarından pişman halde. burnunu sürt biraz yoksa aynı öküzlükleri tekrar yapabilir hatta kesin yapar. zekasız mı ne yap yap sonra konuş dur. kısacası şeyinden aşağı olsun :D
cinsellikle ilgili sorunlarınız için sayfa 12 de haydar dümen ile iletişime geçin."

ahaha iyi güldüm ya :D
Bu aslında arkadaşımın bana yazdığı bir konuşmadan sonra ismini veremeyeceğim bi kişinin yorumu.
Bu nasihatı ne kadar duysam da ben aynı mallığı yapmaya karşımdaki de aynı hıyarlığa devam ediyor. Umarım bu olaydan yakın bir zamanda kurtulurum...

Not: Olay yaklaşık geçen sene meydana geldiği için şimdiki olaylarla alakası yoktur. Karıştırmayın bak!!

Seviliyorsunuz
<3